|
A. Yağmur TUNALI |
|
|
|
MELÂL BURCU |
Rûhumda vakitsiz uyandın çiçek,
Akşam öksüz, gece çılgın..ne desem? |
|
|
A. Yağmur TUNALI |
|
|
UFKUN DAVETİ
Uzaklara düşüyor rûha yakın ufuklar,
Alevlerin içinde doğuyorken bu gece.
Yandıkça dayan çocuk; dayan ki bir gün bahar,
Gelecek bu gurbetin dağlarına gönlünce:
Alevlerin içinde doğuyorken bu gece.
Uzaklara koşuyor her gece bu küheylan,
Sende feryâd ışığı süzülüyor tan gibi.
Sen misin, bu yolları peşi sıra ağlatan?
Sen misin, o kucağı özleten vatan gibi?
Sende feryâd ışığı süzülüyor tan gibi.
Uzaklara taşıyor göğsündeki imânı,
Hasret kıvılcımıyla derinleşen gözlerin.
Kahretmek için yeter ân içinde cihânı:
Bakışlarında sevgi, bakışlarında bu kin,
Hasret kıvılcımıyla derinleşen gözlerin.
Uzaklara aşıyor yaralı kanatların,
Nasıl böyle uçuyor kan kırmızı göklerde? !
Çok zamandır toprağa sunulmuş hayatların
Dâveti mi, hıncı mı diriliyor o yerde?
Nasıl böyle uçuyor kan kırmızı göklerde?
Uzaklara! .. Coşuyor önünde rüzgârların,
Şimdi güzelleşiyor zaman nağmelerinde!
Dayan, senindir çocuk; senin, müjdeli yarın,
Ki yarını kumrular bekliyor seherinde:
Şimdi güzelleşiyor zaman nağmelerinde!
A. YAĞMUR TUNALI
(Töre Dergisi 1979)
|
|
|
|
|
SERİN MISRÂLAR |
Konar yüreğime isminizle bir ışık.
Açık pencereme yürür bir deli rüzgâr.
|
|
|
|